“Vahşi Kentleşmeye karşı durmalıyız”

Önal, Çeşme Kent Konseyi çalışmaları hakkında bilgi vererek sözlerine başlarken birlik ve beraberlik altında çalışmalarını yürüttüklerini dile getirdi. Önal, Çeşme Kent Konseyi’nin çalışmalara 2014 yılında başladığını belirterek,“ 2014 yılında kentin ortak aklı ile hayata geçen Çeşme Kent Konseyi, kentin ve doğal yaşamın birikmiş sorunlarının giderilmesinin adına, bugün de çalışmalarına devam etmektedir. Yasal mevzuatlardaki haklarımızı bilen ve bunların geliştirilmesi adına çalışan bizler bu bilincin farkına varmak zorundayız. Kent Konseyleri görevleri arasında yer alan ve ancak kentlilerin sahiplenmesi ile hayat bulacak olan bugünkü koşullar,  demokrasinin beşiği olan yerel yönetimler, merkezi iktidar ve sermayenin kıskacı altına alınmaktadır. Bunu aşmanın yolu ise demokratik katılım ile yönetilen kentler yaratmaktır. Mahallelerimizden başlayan katılım, kentin sorunlarında en önemli çözümlerden biridir” dedi.

Önal, Kent Konseyi’nin önümüzdeki dönem de örgütlenme çalışmalarına devam edeceğini belirterek, “ Kent dışından dayatılan sömürü odaklı ideoloji yerine insanca şehirciliğe giden bir yol çizmek, akıllı ideolojinin, kentli ideolojisinin görevi olmalıdır. Kent Konseyleri, vahşi kentleşmeye uyum sağlamak veya tepkisel güç olmak yerine aktif bir bütünleşmeyi görev edinmelidir. Kentliler olarak, “Biz kentimize sahip çıkacak mıyız, yoksa seçimden seçime oy kullanarak görevimi yaptım mı?” diyeceğiz. Kentleri çok katlı apartman ve otopark olarak düşünenler inşaatı bir sanayi kolu olarak görüyorlar. Bizlere dayatılan ideoloji ‘Yaşananlar normaldir. Başka da seçenek yoktur’ diyor. Bizler, dayatılana değil, kendi eylemlerimizi gerçekleştirdiğimizde güzel günler gelecektir.Bizler bu kente karşı yükümlülüklerimizi yerine getirmeliyiz. Bunun için de  bu kentin doğal ve kültürel zenginliklerini korumak adına birlikte olmalıyız. Her gün yoksullaşan yurttaşlar olarak kentlerimizin demokratik ortam içinde ortak hareket etmeliyiz. Gelin Çeşme’yi hep birlikte yönetelim” diyerek sözlerini tamamladı.

Çeşme Kent Konseyi Olağan Genel Kurul’da söz alan Kadın Meclisi Başkanı Berna Güler ise Kadın Meclisi’nin çalışmaları hakkında bilgi vererek, “ Bizim gurubumuz birbirine sevgi ve saygı ile bağlı olarak çalışmalarını yürütüyor. Kadınların yasal hakları konusunda hiçbir sıkıntımız yok! Ulusal ve Uluslararası sözleşmelere imza koyarak kadınlarımızı ve aileyi koruyor ama kadınlar sürekli cinsiyetlerinden dolayı katliama uğruyor. Kanunları yapmakla, sözleşmeleri imzalamakla iş birmiyor. Bunların uygulanmasını sağlamak zorundayız. Şu anda ülkemizdeki cinsiyet yapısı ataerkil bir yapı ile gidiyor. Bize uygulama lazım. Bunun da hayata geçirebilmesi için kadınların haklarını bilmesi gerekiyor. ‘Biz eşit temsil istiyoruz’ diyebilmeliler. Biz, Çeşme Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak çalışmalarımızı üç ana dalda toplamayı ilke edindik. Kadınların ekonomik özgürlükleri bunların en önemlisiydi. Bu bağlamda Çeşme Kadın Girişim Kooperatifini hayata geçirerek bu sorunu çözmeye çalıştık. Şu anda 86 üye ile ciddi paralar kazanan bir kadın gurubumuz var. İkinci amacımız ise kadınlarımızın hakları konusunda oldu. Bunun için de Kadının İnsan Hakları eğitim projemiz 16 ana başlıkla hayata geçti. 10 Ocak’ta 5. Gurubunu ağırlıyoruz. Ayrıca ‘Kadın için Liderlik’ programına da devam ediyoruz. Kadınlarımız için hayata geçirdiğimiz İletişin Eğitimi programı da bu yıl 5. Yılında.” diyerek gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Çeşme Kent Konseyi Çocuk Meclisi Başkanı Suzan Çırağ ise yaptığı konuşmada, “ Bugünün küçükleri, yarının büyükleri sloganı ile başladığımız çalışmalarda Atatürk’ün bize armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı bir şenlik havasında 5 yıldır gerekleştiriyoruz. Burada belediyemizin çok büyük desteği var. Okullarımıza yardımlar yaparak, çocuklarımızı bilgisayar veya tabletlerden kurtarmaya çalışıyoruz. Ayrıca her 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda düzenlediğimiz Balo’muzu Cumhuriyet Meydanı’nda halkın katılımı ile yapıyoruz” diyerek görüşlerini dile ge