Erdal Aksünger il kongresi öncesinde, "Genel merkez tarafından da kimse görevlendirilmemiştir. Örgütümüz neyi ön görüyorsa ilçelerimiz mutabık oluyorsa genel merkezimiz tevazuyu gösterir. Ne genel başkanın ne genel merkezin bir adayımız yok" dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir eski Milletvekili Erdal Aksünger, 7 Ocak'ta gerçekleşecek il kongresi öncesinde önemli açıklamalarda bulundu.
Aksünger, genel merkezin bir adayı olmadığını kaydetti
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun kentte yürüttüğü süreci ve 'uzlaşı aday' vurgusunu değerlendiren Aksünger, "KHK'ların çıktığı ertesi gün toplantılar üzerinden tartışma olması doğru değil ve üzüntü verici. Kim olursa olsun böyle bir şey yapmaya hakkı yok. genel merkez tarafından da kimse görevlendirilmemiştir. Örgütümüz neyi ön görüyorsa ilçelerimiz mutabık oluyorsa genel merkezimiz tevazuyu gösterir. Ne genel başkanın ne genel merkezin bir adayımız yok. Memlekette iç savaş yasalarının çıktığı günde parti içi savaş yapanların olmasına izin vermeyeceğiz" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, partisinin İzmir il binasında basın toplantısı düzenledi. İlk olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 11 bin 480 kişinin telefonuna iradesi dışında ByLock programı yüklendiğini açıklaması üzerine açıklama yapan Aksünger, ByLock'un kurucusu olduğu iddia edilen David Keynes'in kendisiyle görüşmek için CHP Genel Merkezini aradığını belirterek, "Bylock’u yapan kişi olduğu iddia edilen vatandaş, hazırladığımız rapordan hemen sonra şahsımı aradı. Ben telefonla konuşmayacağımı belirterek mail yazmasını istedim. Bu adam birkaç kere daha aradı. Genel Başkanımızı da makamından aradı ancak onun da tavrı çok netti. Amerika’nın değişik yerlerinden CHP’yi aradılar. Kayıtların hepsi bizde var. Başbakan Binali Yıldırım’la konuştum. Her şeyi dosyaladım, Başbakanlık Müsteşarına gönderdim. Biz istihbarat örgütü değiliz. Kim bu David Keynes? Ya yerli istihbaratçı, ya yabancı istihbaratçı ya da cemaatçi" diye konuştu.
"Davaların hepsi AİHM'e gidecek"
2016'da Bylock konusunda bilgilendirme raporu hazırladıklarını kaydeden Aksünger, şunları söyledi: "Savcının verdiği karara baktığımızda raporun sonuç kısmında bu verilen karara o günden görerek söylediğimiz hikayeleri göreceksiniz. Bu gerçekten doğru mu değil mi? Bunların hepsi soru işaretleri. Herhangi birinin telefonuna bunu uzaktan nasıl indirileceğini göstermiştik. Ancak 11 bin 480 kişiye böyle yapılmış iddiasını desteklemez. 1 milyon kişiye yakın indirdi bu programı. Bunların hepsinin cemaatçi olduğunu söyleyemezsiniz. Ayrıca şöyle bir durum da var; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), iç hukukta belirtilen şeylere bakmayacak. Anayasanın 90. maddesi gereği bu sözleşme bizim iç hukukun üzerinde olacak ve bu davaların hepsi AİHM’e gidecek. Sırf Bylock üzerinden konuşulanların hepsi malını mülkünü geri alacak. Bunların malları mülkleri Hazineye devredildi. Kim ödeyecek bunların paralarını? Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşları ödeyecek."
"10 milyar dolar üzerinde para ödeneceği söyleniyor"
Aksünger, Zarrab davası hakkında da şu ifadeleri kullandı: "Mevcut Hükumet unutturmak için elinden geleni yapıyor. Bu milli dava filan değil. Uyuşturucu kaçakçılarını korumak milli dava olabilir mi? Zarrab şimdi itirafçı oldu. İtirafçı demek ne demek, itirafçı bildiği şeyi saklayıp sonra anlatana denir. 2013’ten beri bu davayı namus meselesi gibi takip ediyorum. Bir sürü tehditlere maruz kaldık ama bu memleketin meselesi. Şunu da ayırt etmemiz lazım. Amerika ambargosu diye bir şey yok. Amerika Bankacılık Sisteminin altına imza atmışsın, Amerika Bankacılık Sisteminin bütün kurallarına uymanı istiyorlar. Ya ceza kesiyor, ya da seni o sistemin içerisinden alıyor. Eğer bu sistemden çıkarsanız buradan Rize’ye 1 dolar gönderemezsiniz, ihracat yapamazsınız. Ya kendi sisteminizi kuracaksınız ya da onun kurallarını çiğnediğiniz paraları ödeyeceksiniz. Ne kadar para ödenecek, 10 milyar dolar üzerinde olduğu söyleniyor. Kim ödeyecek bu parayı? Niye bu memleketin milleti ödesin bu parayı?"