''Çeşme’nin adı Avrupa’da duyulmuyor!''

  Türkiye’nin Avrupa’daki en güçlü tur operatörlerinden biri olan Bentour Reisen’in Yönetim Kurulu Başkanı ve 50 yıllık turizmci Kadir Uğur, ziyareti sırasında İzmir, Ege Bölgesi ve Türkiye turizmini değerlendirdi.

Türkiye’nin turizmdeki yeri

Uğur, Türkiye’nin dünya turizmindeki konumunu değerlendirerek şunları söyledi:
“Dördüncü sıradayız ama daha fazlasını alabiliriz. Otelciler, bakanlık ve tur operatörleri koordineli çalışmalı. Tur operatörleri suyun kaynağı, oteller göl gibidir. Kaynağı kurutursanız göl de kurur. Bu dengeyi korumak zorundayız. Türkiye’deki turizmi ‘last minute’ rezervasyonlardan kurtarmalıyız.”
Uğur ayrıca bir çalıştayın önemine değinerek, “Bir sene öncesinden 2024 ve 2026’nın planlarını düşünüyoruz: ‘Nasıl yaparız?’ diye. 80’li, 90’lı yıllarda ufak çalışmalar vardı ama artık kalmadı,” dedi.

Türkiye’nin imajı pahalı ülke olarak bozuldu

Türkiye’nin “pahalı ülke” imajının bozulduğunu belirten Uğur, fiyatlandırma politikalarıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Batı Avrupa pazarlarında yüzde 40’lık artış kabul görmez. Biz fiyatları yüzde 30 düşürdük; sonuç beklediğimiz gibi oldu. Türkiye’nin imajı pahalı ülke olarak bozuldu. Bunu değiştirmek için erken rezervasyon ve fiyat politikalarına dikkat etmek gerekiyor. Otelcilerin çoğu, ‘müşteri olsa da olmasa da olur’ anlayışıyla sezonu kısa tutuyor, maliyetleri düşürmek istiyor. Oysa uzun vadeli strateji şart.”

Çeşme’de turizm kalmadı, sadece sosyete ve sonradan görme zenginler var
 

Çeşme’de sosyete ve kendini bilmez zenginler var. Bizim dışarıdan görüşümüz böyle; burası sonradan görme zenginlerin uğrak yeri olmuş. Halk buraya gelmez, ama Çeşme’nin turizmi halkına da ihtiyaç duyuyor.
İlk önce bunu düzeltmek, kafaları değiştirmek lazım. Çeşme’de turizm için istek olmalı, reklam yapılmalı, gezilmeli ve çalışılmalı. Artık Çeşme’nin adı Avrupa’da duyulmuyor. Çeşme’de potansiyel var, yaratılır ama yaratma isteği kalmamış. Nuri Ertan zamanında çok güzeldi; onun oteli, Altın Yunus Oteli, Turban Oteli vardı, onlarla çok güzel işler yaptık, şimdi bu isimler kayboldu. Turizmci de turist de çağrılırsa gelir. Biz yine bu işin uzmanı olduğumuz için 2026 yılı için sloganımız hazır: Türkiye’de 81 ili programa aldık ve 81 ile turist götüreceğiz. Diğer tur operatörleri bu konularla uğraşmaz, ama biz Türkiye’nin süpermarketiyiz ve bu yüzden çok önem veriyoruz.

Türkiye’de her şey dahil sistemi kaldırmalıyız

Uğur, yabancı turistlerin Türkiye’de en çok yeme-içmeyi tercih ettiğini belirtti ve kültür turizminin geri planda kaldığını vurguladı:
“Turist otelden çıkmıyor, geldiği kenti çoğu zaman görmeden gidiyor. Her şey dahil sistemi bu durumu yarattı. Ayrıca otel fiyatları da enflasyon ve artan masraflar nedeniyle yükseliyor; çalışan da işveren de memnun değil.”

Çevresel etki ve ekolojik turizm

Turizmin çevresel etkilerine de değinen Uğur, “Turizm ekolojik etkiler yaratıyor ama doğru planlandığında doğaya zarar vermeden gelişebilir. Belek örneğinde bataklık alanlar golf sahalarına dönüştü; 250 bin ağaç kesildi ama 500 bin yeni ağaç dikildi. Modern ve bakımlı bir doğa yaratıldı. Ancak 1.500 veya 5.000 yataklı devasa projeler ekolojik olarak yanlış. Tatil köyleri doğaya uyumlu, maksimum iki katlı olmalı. Bana kalırsa 5 yıldızlı oteller de sınırlı olmalı,” açıklamasında bulundu.

Turizmde kalifiye personel eksikliğimiz var
Uğur, özellikle pandemiden sonra turizm sektöründe kalifiye personel eksikliğinin arttığını, meslek okullarının hızla açılması gerektiğini ve otellerin sezonluk değil, yaz-kış personeline sahip çıkması gerektiğini belirtti.

2026 için umutluyum
Uğur, fuarların etkinliğinin azaldığını, teşviklerin yetersiz olduğunu ve kış sezonunun da yaz sezonu kadar planlanması gerektiğini vurguladı.
“Türkiye, bir tur operatörü olarak önem verdiğimiz bir yer 81 ilde turist programı  yaptık dedi. 2026 için umutluyum. Şimdiden herkese iyi sezonlar diliyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.