Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
Moskova'da Nazım Hikmet etkinliği yapılacak
Moskova'da Nazım Hikmet etkinliği yapılacak
Meclis Üyesi Sefer Topçu aday adaylığını açıkladı
Meclis Üyesi Sefer Topçu aday adaylığını açıkladı
2024 yılı pasaport ücretleri belli oldu!
2024 yılı pasaport ücretleri belli oldu!
Atatürk’ün en sevdiği şiir olan ”Ferda” dijital platformlarda...
Atatürk’ün en sevdiği şiir olan ”Ferda” dijital platformlarda...
TÜRK DİL DERNEĞİ'NİN KONUĞU GAZETECİ  ERÇETİNGÖZ
TÜRK DİL DERNEĞİ'NİN KONUĞU GAZETECİ ERÇETİNGÖZ

Okan Yüksel

HARBİYELİ SAİM..
30 Kasım 2019 Cumartesi

Her Harbiyeli, demir taktıktan sonra "Mareşal" olmayı özler. 21 Mayısçılar demir takamadı. Ama içlerinden biri Karşıyakalıların yüreklerinde "yeşil kırmızı gül" oldu sevdiğimiz HARBİYE’NİN TOTO’SU!

 

****

Kristal avizeden dökülen ışıkların aydınlattığı “U” şeklindeki masanın çevresinde eşleriyle birlikte elli altmış kişi kadardılar. 

Son derece neşeli bir geceydi. Yemekler yenilmiş, içkiler içilmiş, hatıraların ara sokaklarında gezilen sohbet giderek koyulaşmıştı. 

Arada kahkahalar patlıyor, derken birkaç kişinin gözü, bir sözcüğün çağrışımından dolana dolana bir noktaya saplanıyordu. 

Saat gecenin on ikisine yaklaşırken, “Dikkat” diye sert bir ses duyuldu. 

Masada oturanlar, bir biri arkasından ayağa fırladılar ve hazırola geçerek gür sesleriyle Harbiye Orduevi’nin loş salonlarını çınlattılar;

“Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız

Tufanları gösteren tarihlerin yadıyız…

Kanla irfanla kurduk biz bu Cumhuriyeti…”

 

****

Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük kentlerde bir araya gelen ESHARBİTAL’liler yani eski harbiye talebelerinin 1963 yılından bu yana her sene 21 Mayıs’ı 22 Mayıs’a bağlayan gecede yaşadıkları bir törendir bu. 

21 Mayıs olaylarına karıştıkları için Kara Harp Okulu’ndan uzaklaştırılan 1459 kişi böyle bir gelenek oluşturmuş ve zamanın içerisinde azalan sayılarına rağmen içlerindeki "Harbiyelilik" ruhunu hep diri tutmuşlardı.

Her biri kendi sahasında önemli isimler olan 1963 Harbiyeliler her yıl bir araya geliyor. Delikanlılık günlerinin o heyecanlı atmosferini yeniden soluklanıyor ve gece yarısı biraz buruk bir sesle de olsa Harbiye Marşı’nı söyledikten sonra yeni bir güne başlamak üzere dağılıyorlardı.

 

****

Kimi işadamı, kimi milletvekili, kimi gazeteci, kimi öğretim üyesi, kimi de sporcu olarak ünlenen eski Harbiyelilerdendir Saim Çınar. 

“Yiğit” lakabı ile anılırmış. Merzifon delikanlısı Saim Çınar da Harbiye’nin Toto’sudur.

O yiğit, Harbiyelilerden Saim Çınar, sporun birçok alanında hep başarılı olmuş, uzun mesafe Atatürk koşusunda, 110 metre engelli koşusunda, birincilikler kazanmıştır. Hentbolde gol kralı olan Saim Çınar, Voleybol takımının da as oyuncusudur. 

Harbiye”de atlet, voleybolcu ve hentbolcu olarak başarılara adını yazdıran Saim Çınar, yüksek öğrenimini sürdürmek için geldiği İzmir’de futbolla Karşıyaka’da tanışmıştır.

 

****

1969-1970 yılında ikinci lig kırmızı grupta bulunan Karşıyaka, sezona ligde kalmak amacıyla başlamasına karşın birden şampiyonluk mücadelesi içinde bulur kendisini. Şampiyonluk yolunda Manisa’da zor bir dönemeç vardır. 

Bu maç kazanılırsa şampiyonluk yolundaki en önemli engel aşılmış olacaktır. Ve Karşıyaka kazanır. 

Saim Çınar’ın 35 metreden attığı harika golle maç, 1-0 kazanılır. 

Maç bittiğinde sahaya yağan güller değil, taşlardır. 

Kafkaflı taraftarların yüreklerinde yeşil sevda, taşlarla yaralanan kafalarında kırmızı kan vardır. 

Gece, “Vural’ın yerinde”, kafaları kanlı bezlerle sarılı Karşıyakalıların “Kaf sin Kafları”yla gün ışıyana dek sürer.

O gün “Gün şarkıydı dudaklarda/Gece bir daldı uzun”. 

 

****

Ve o büyük şampiyonluğu kazananların adları gibi Harbiye’nin Toto’su Saim Çınar’ın adı da Karşıyaka tarihine bir karanfil kokusunda yazıldı. 

Ve sonra sevmeyi sevenlerden Saim, Handan’ı sevdi.

Her Harbiyeli, asteğmen demiri taktıktan sonra mareşal olmayı özler. 

Oysa 1459 Harbiyeli gibi Saim Çınar da 1963 yılının 30 Ağustos gecesi, ilk ve son kez simgesel olarak bir demir takıyordu omuzlarına. 

Ve artık bir daha o demirleri takamayacaklarını yavaş yavaş anlamaya başlıyorlardı. 

Çünkü mahpustular!

Saim Çınar, mareşal olamadı. Ama Karşıyakalıların yüreklerinde söylenen ve hep söylenecek olan bir güzel türkünün, Kaf Sin Kaf türküsünün yeşil kırmızı gülü oldu, sevdiğimiz…

 

****

Yapraklara dallara

Yeşillere allara,

Nice Nice Yıllara ‘’HARBİYELİ SAİM..’’

Nice Nice Yıllara…

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Sedat Kaya
Sedat Kaya
BİR AVUÇ ALKIŞ
Dr.Ahmet Güler
Dr.Ahmet Güler
Denizli, Çeşmelilerin gönlünü çabuk kazandı
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
ALİ SİRMEN'İN MAHPUSLUK KEHRİBAR TESBİHİ...
Okan Yüksel
Okan Yüksel
EBEBİYATIN KEMALLERİ
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Kara kaplı defter!
Levent Donduran
Levent Donduran
Bir şiiri olmalı herkesin!..
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri