
Tarih, zincirlerini kıranların nefesiyle yazılır.
Bazen bir kölenin kırbaç izinde başlar devrim, bir doktorun vicdanında büyür bazen.
Spartaküs Roma’ya neyse, Che dünyaya oydu.
Biri arenada, diğeri kıtanın dağlarında savaştı. İkisi de “insanın köleliği”ne karşı ayağa kalktı.
1928’de, Arjantin’in Rosario kentinde doğdu Che.
Ernesto idi adı ama bir kıtanın kalbi onu “Che” diye çağırdı.
"Che" o kıtanın en samimi hitap şekliydi; Hey dostum.
Tıp fakültesinden çıkıp Latin Amerika yollarına düştü.
Yolda gördükleri, bir anatomi dersi değil, bir adalet atlasıydı.
Peru’da cüzzam hastalarıyla, Bolivya’da madencilerle,
Guatemala’da CIA’nın kurşunladığı umutlarla karşılaştı.
Bir kez gördü mü yoksulluğu, bir daha susamaz insan.
O da susmadı.
“Devrim, başkaları için duyulan derin bir sevginin ifadesidir" dedi.
Ve sevgisini tüfekle savundu.
1956’da Fidel’le birlikte Sierra Maestra dağlarına çıktı.
Bir yanda tropik yağmurlar, bir yanda Batista’nın ordusu.
Ama tarihte hiçbir ordu, halkın inancından güçlü değildir.
Dağlardan Havana’ya indiğinde takvim 1959’u gösteriyordu.
Bir diktatör kaçmış, bir halk yeniden doğmuştu.
Küba’nın sokaklarında sadece zafer değil, eşitliğin ilk nefesi dolaşıyordu.
Che, bakan oldu ama bürokrat değil.
Maaşını almadı, sarayda değil, fabrikada yaşadı.
İşçilerle aynı tabaktan yemek yedi, aynı teri döktü.
Bir gün, “Her fabrika sessizse, devrim susuyordur” dedi.
Sonra yeniden silahını kuşandı.
Çünkü Che’ye göre, devrim
insanlığın bütün haritasıydı.
Kongo’ya gitti, sömürge zincirlerini kırmak için.
Ardından Bolivya’ya geçti, orada bir kıtanın kıvılcımını tutuşturmak için.
Ama sistemin kurşunları onu yakaladı.
9 Ekim 1967 sabahı, La Higuera köyünde gözleri bağlıydı.
Son sözleri netti:
“Beni vurun, korkmayın. Sadece bir adamı öldüreceksiniz,ama fikirleri değil”
O günden beri tarih ikiye ayrılır.
Kurşun sıkanlar ve fikirleri öldüremeyenler.
Bugün hala Latin Amerika’nın yoksul köylerinde çocuklar
Che’nin fotoğrafına bakıp umut öğreniyor.
Çünkü o, Spartaküs’ün devamıydı.
Zinciri kırmakla kalmadı,
kırılan zincirleri devrimin flamasına dönüştürdü.
Nathalie Cardone'nin Hasta Siempre(Sonsuza Kadar) şarkısındaki sözleri özetledi onu.
"Seni sevmeyi öğrendik
tarihin derinliklerinden
cesaretinin güneşiyle
sen ölümü yendin
Comandante Che Guevara."
#9ekim
#cheguevara