
Öyle bir afet-i devrandı ki, o yürüdüğünde İstiklal Caddesi'nde herkes nefesini tutardı"...
"Yolcular onu görmek için hücum edince Şehir Hatları vapuru yan yattı" gibi efsanelerle de anılırdı...
Gösterişli alımlı fiziğiyle, kabarık saçlarıyla, kendinden son derece emin mağrur duruşuyla
ona "Türk sinemasının devlet gibi kadını" da derlerdi.
"Cami yıkılır gibi olsa da mihrap yerinde" sözü sanki onun için söylenmişti...
66 yıl önce Orhan Günşiray ile çevirdiği
Suat Derviş'in romanından uyarlanan
"Fosforlu Cevriye" filmi, Yeşilçam 'ın unutulmazları arasındaydı.
Onun siyah -beyaz filmlerini, semtimizin sinemaları "Cem", "Atlas", "Efedayı", "Lale", "İmren"de çok seyretmişliğim vardı.
***
"Hatice Kökçü" olan asıl ismini neden Neriman yaptığını şöyle izah ederdi;
"Neriman, Farsça kökenli ve cesur anlamında. Kişiliğimle uygun olduğunu düşündüm, seçtim."
***
Türk sinemasının ünlü oyuncusu Neriman Köksal ölene kadar tek bir kişiye aşık oldu; sinemanın yakışıklı jönlerinden İzzet Günay'a.
Ölüm döşeğinde aklında tek bir kişi vardı...
Neriman Köksal, Çolpan İlhan'a, İzzet Günay'ı son kez görmek istediğini söyledi.
Bunun üzerine Önce Çolpan İlhan, sonra Ediz Hun İzzet Günay'dan ricacı oldular.
İzzet Günay ise bu istegi reddetti .
Eşi İpek Hanım'ın tepkisinden çekiniyordu.
Durumdan bir şekilde haberdar olan eşi İzzet Günay 'ı hastaneye gitmeye ikna etti.
Neriman Köksal'ın da son arzusu yerine gelmiş oldu.
"Böyle şeyler sadece filmlerde olur' Diyeceğiniz yaşanmış bir "Love Story''di onlarınki...
Siyah -Beyaz Yeşilçam filmi tadında...
***
Mesut Kara ardından ne güzel yazmıştı?;
"Samimi, cesur, tabii davranışları ve içten konuşmalarıyla yapmacıktan uzak, olduğu gibiydi. Son yıllarında tv dizilerinde izlediğimiz
Afet-i devran, kaç yüreği yangına düşürmüştü.
Ne zaman bir Neriman Köksal filmi izlesem sevgili Haydar Ergülen’in “'İdiller Gazeli' düşer aklıma:
“Gözlerin yağmurdan yeni ayrılmış/ gibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak/ Sen bir şehir olmalısın ya da nar/ belki Granada, belki eylül, belki kırmızı/ Gövden ruhunun yaz gecesi mi ne/ çok idil, çok deniz, çok rüzgâr/ Çocukluğun tutmuş da yine aşık olmuşsun/ sanki bana, sanki ah, sanki olur a/ Aşk bile dolduramaz bazı âşıkların yerini/ diye övgü, diye sana, diye haziran/ Heves uykudaysa ruh çıplak gezer/ gazel bundan, keder bundan, sır bundan/ Gözlerin şehirden yeni ayrılmış/ gibi dolu, gibi ürkek, gibi konuşkan/ Hadi git yeni şehirler yık kalbimize bu aşktan.”
***
400 filmde oynamıştır yarım asırlık sinema yaşamında.
Türk Sinemasının emekçilerindendi Neriman Köksal.
26 yıl önce 71 yaşında aramızdan ayrıldı
"Fosforlu Cevriye"...
Büyük izler bırakarak!..