Futbol soluduğumuz günlere ara verdik...

Şampiyonlar coşkularını sevinçlerini...

Bir alt liglere gidenler hüzünlerini yaşadılar!..

Ve geldi en anlamlı hesap günleri!..

Teknik adam değişimleri...

Futbolcu alış-verişleri...

Gelen-giden gelir dengesi hesapları...

Uslardan hiç silinmeyen sıcak para arayışları!..

Anlayacağınız...

"Paran kadar konuş günleri" başladı...

Haydi hayırlısı!..

X

Bu evrede sorgulama olmayacak...

Sorumluluk hissedip...

"Uzun soluklu lig maratonunun özeleştirisi" yapılmayacak!

Yapan çıkarsa da "mucizedir" diyeceğiz...

Ama...

Biliniz ki...

Keskin ustura iyi işleyecek!..

"Koşulları ağır geldi..."

"Kan uyuşmazlığı yaşadık, sürdüremeyiz..."

"Takımı  gençleştiriyoruz..."

"İyi teklif geldi; karşılıklı anlaşarak yollarımızı ayırdık..." diyerek...

Gönderilenler çoğunlukta olacak göreceksiniz!..

Gelenler ise "ekip tarafından sezon içinde izlenmiş" oyuncular olacak mutlak!..

Tek adamlık siyasette olduğu gibi...

Kulüplerde de gösterecek yüzünü!..

X

Sonra bir gün gelip borç dosyaları TFF'de ve UEFA'da yükselince...

Kuyruğu sıkıştırıp savunmaya geçecekler; yardım isteyecekler!..

Kimden?

Eğer geride bir camiaları kaldıysa, kutsallarından...

Ya da sponsorlarından!

Alışık olunmuş görüntüler, yöntemler!..

Peki kulüpler bu kötü yönetim biçim ve uygulamalarından kurtulamaz, kurtarılamaz mı?

TFF kurulları iyi çalışır; TBMM'de yıllardır bekletilen Kulüpler Yasa Tasarısı çıkarılırsa neden olmasın?

Yeter ki istesinler!..

Herkes işine geldiği gibi davrandığı için de "böyle gelmiş böyle gidiyor" ve "umut" olarak görülen yasa da öteleniyor!..

Yani "bir başka bahara" demek düşüyor bizlere!..

X

Söze transferden girdik...

Gelenler-gidenler olacak derken; "tek adamlık" ve "yönetim çelişkisi"nden çıktık...

Sorgulama ve özeleştirinin önemini vurgularken...

Anlatmak istediğimiz şudur:

Başarısız takımları bir yana bırakırsak...

Başarılı bir sezon geçirmiş takımlarda teknik adam ve futbolcu değişimleri hangi ölçülere göre yapıyorsunuz, yapacaksınız?

X

Sorunun ilk muhatabı Göztepe ve başkan Mehmet Sepil'dir...

Süper Lig'deki ilk sezonunda Göztepe gibi kendisi de bir deneyim yaşayan Tamer Tuna 6.'lık gibi bir sonuca ulaşıp, UEFA'yı zorlamışsa sonucu ayrılık mı olmalıydı?

Bayram Bektaş ile ne tür değerlendirmeler sonucunda anlaşılmıştır?

Göztepe'nin transfer politikası "az para, geleceği olan oyuncu" olarak mı düşünülüyor?

Bu sorular yanıt bekliyor!

Başarının üstüne "ekleyerek" gitmek varken...

Taraftarın "silik ve ucuz" diye nitelediği bir başlangıçla girmenin bir tek anlamı olabilir...

"Doların bu gidişi bizi de bozar... Kemer sıkmanın tam zamanı!"...