Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








Can Yücel Kültür Sanat Festivali'nin  teması göç.
Can Yücel Kültür Sanat Festivali'nin teması göç.
Işıl Yücesoy yeni oyunu ile İzmir'de
Işıl Yücesoy yeni oyunu ile İzmir'de
Moskova'da Nazım Hikmet etkinliği yapılacak
Moskova'da Nazım Hikmet etkinliği yapılacak
Meclis Üyesi Sefer Topçu aday adaylığını açıkladı
Meclis Üyesi Sefer Topçu aday adaylığını açıkladı
2024 yılı pasaport ücretleri belli oldu!
2024 yılı pasaport ücretleri belli oldu!

Ömer Önal

KASIM’DA ALAÇATI
19 Ekim 2020 Pazartesi

Alaçatı artık yavaş yavaş kış sezonuna giriyor. Alaçatı’da yaşayanlar Kasım ayını bilir. Akşamları sessiz ve sakindir. Eskiden böyle değildi. Kış aylarında da hareketli yaşam devam ederdi. Yaz aylarında bilhassa geceleri çok yoğunluktan ve ses kirliliğinden uyuyabilmek için diğer evime gidiyorum. Geçen pazar gecesi Alaçatı’da evimde akşam yemeğimi yedikten sonra canım sıkıldı, şöyle bir Alaçatı içinde tur atmak istedim. Kemalpaşa Caddesi’nden meydanlığa gelene kadar yolda selam vereceğim kimseye rastlayamadım. Birkaç mekânın ışıkları yanıyor içersinde müşterileri yoktu, mekân sahipleri ve çalışanlar bir masada oturmuş sohbet ediyorlardı.

Yürüyerek Cumhuriyet Meydanı’na kadar gelmiştim. Meydanlığın önündeki Atatürk ve İsmet Paşa’nın heykellerinin önünde durup önce onları bir selamladım. Birer Fatiha duası okuduktan sonra meydana bir baktım meydanlığın ortası loş ışıklarla aydınlanıyordu. Eski belediye binasının yolunun aşağısı karanlık olmasından dolayı kimseler görünmüyordu. Eski belediye binasının alt katı eskiden Rahmetli Tahsin Kandemir’in kahvehanesiydi.

Bir aşağındaki bina, Teoman Ulutaş’ın, beyaz eşya dükkânıydı. Çok önceleri Semerci Cemil Usta’nın semerci dükkânı olan bu dükkânda Cemil Usta geç saatlere kadar çalışırdı. Alaçatı’daki en iyi  semerci ustasıydı. Cemil Usta’nın dükkânının önünde hazır bitmiş semerler, eyerler, at koşumları, kösele çizmeler asılı olurdu. Mithat paşa Caddesi’nin hemen başında Ekrem Kandemir’in manifatura dükkânı vardı. Dükkânın önünde rengârenk işlemeli kumaşlar, top top kaput bezi kumaşları satardı. Fevzi Yıldız’ın dükkânının önünde; nohut ve bulguru bakliyat çuvallarında şaşulayla kese kâğıdına doldurup satardı. Atatürk ve İsmet Paşa’nın heykelleri Cumhuriyet Meydanı’nın tam ortasındaydı. Bütün resmi törenler önceki yıllarda bu meydanlıkta olurdu.

Gözlerim tekrar iki büyük kahramana takıldı. Atatürk ve İsmet Paşa sanki bana bakıyorlardı. Bir süre gözlerimi onlardan alamadım. Sanki bana bir şey söyleyeceklermiş gibi uzun bir süre bakıştık. Çocukluğumda hep bu meydanlığa gelir, onları izlerdim. Meydanlığın ortasında üç tane büyük dut ağaçları vardı. Dut ağaçlarında onlarca kumru ve serçe kuşları gezinirdi.

Gündüzleri meydan karşısındaki esnaflar kumru ve serçe kuşlarını beslemek için şaşula ile buğday, mısır atarlardı. Esnaf hiçbir zaman onları aç bırakmazdı. Gündüzleri kumrular Atatürk ve İnönü’nün heykellerin omuzlarına konar saatlerce onların başında sanki nöbet tutardılar.

Cumhuriyet meydanındaki büyük karabiber ağaçların altında Rahmetli Hilmi Çevik Ağabey’in kömür ateşinde pişirilmiş kahvesin içimine doyum olmazdı. “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” sözü herhalde burada söylenmiştir. O eski yaşanmış güzel, anılar canlandı gözümde. Hilmi Çevik Ağabey’in Kahvehanesi’nde bir tarafta Rahmetli Hakkı Demiray, bir tarafta yıllarca Alaçatı’da belediye başkanlığı yapmış olan Yusuf Gençalp’in etrafında dostlarıyla muhabbetleri geç saatlere kadar bitmek bilmezdi. Boş masalardan birine oturup eski günleri düşünmekten kendimi alamıyordum.

Hava yavaş yavaş soğuyordu. Rüzgâr’ın esintisi yanaklarımı biraz fazla okşamaya başladı. İçim üşüdü fakat ruhum sıcacık. Gitmek istiyorum ama bir türlü oturduğum yerden kalkmak istemiyorum. Tarihi geriye sarmak istiyorum, tabii ki geçmişi geriye getirtemiyorsunuz.  “Geçmiş zaman olur ki hayali cihana bedel”

 Kalın sağlıcakla...

 

 

 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Papi Mehmet
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
"HER İLETİŞİMCİ BİRAZ FİLOZOF OLMAK ZORUNDADIR"
İbrahim Aktaş
İbrahim Aktaş
Sıcak ya da soğuk
Okan Yüksel
Okan Yüksel
NİCE NİCE YILLARA BALIKÇI
Dr.Ahmet Güler
Dr.Ahmet Güler
Lal Denizli Çeşme Belediye başkanlığını devir aldı.
Sedat Kaya
Sedat Kaya
SICAK VE ŞEFKATLİ BİR EL TÜRKİYE HARİTASINI OKŞADI..."
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri