Her sabah...

Belli saatlerde geliyor...

Tünüyor...

"Güzergahı"ndaki balkona!

Uzun uzun...

Alsancak Limanı'na...

Giriş-çıkış yapan...

Gemileri süzüyor...

Sanki selâm veriyor...  

Onlara!..

***

Nihat Behram'ın...

Siyah renkli...

Cesur güvercinlerinden..

Biri sanki..

Gibi geliyor bana!

***

Ben...

Metin Altıok Usta gibi...

Her sabah...

"Farkındayım"...

Güvercinin!..

***

Onu...

Her gördüğümde de...

Nâzım Baba'nın Hasret'teki dizeleri geliyor usuma;

"Denize dönmek istiyorum! 

Mavi aynasında suların: 

boy verip görünmek istiyorum! 

Denize dönmek istiyorum!

Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider! 

Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder. 

Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter. 

Ve madem ki bir gün ölüm mukadder; 

Ben sularda batan bir ışık gibi

sularda sönmek istiyorum! 

Denize dönmek istiyorum! 

Denize dönmek istiyorum!