Yaptıklarımıza ve yapacaklarımıza 
karşı olanlar var ve hep var olacaklar. 
Ancak yetişen ve yetişecek olan 
genç nesil yaptıklarımıza sahip çıkacak 
ve karşı olanlara bu ülkede rol 
vermeyecektir-
(Mustafa Kemâl ATATÜRK)

‘’Ankara istasyonu bayraklar, defne dalları 
ile süslenmişti. 
Peron tıklım tıklım doluydu, Başkomutan bekleniyordu!
Makinist; istasyona düdüğünü öttüre öttüre girdi,
ineceği kapıyı, yere serilen yol halısına 
denk getirmeyi başardı...
Bando; ’Hoş gelişler ola Mustafa Kemâl Paşa’ 
bestesini çalmaya başlamıştı. 
Başkomutan; sade mareşal üniforması, tığ gibi endamı, 
çok yakışan kalpağı ile vagon kapısının 
çerçevesi içinde göründü.
41 yaşındaydı…
Sanki bir cephanelik patladı. 
Öyle bir gürültü yükseldi kalabalıktan! 
Alkış ve çığlıklara sevinç gözyaşları karıştı;
Yaşasın Cumhuriyet!’’
(Cumhuriyet Türk Mucizesi-Turgut Özakman-2009)

***
Kurtuluş…
Kuruluş…
Cumhuriyet!..
Atatürk’ün ‘’En Büyük Eserim’’ dediği Cumhuriyet!..
Fazilet Cumhuriyet, Gözbebeğimiz Cumhuriyet...
"Halk Devrimi" Cumhuriyet!..
Bu milleti okumaya aydınlanmaya başlatan Cumhuriyet!
Sanatla beslenen; kadına, çocuğa bireye 
değer veren Cumhuriyet!
‘’90 yıllık reklam arası’’, ‘’Parantez’’ deyip 
bugün ona hala saldıranlara, 
çakma tarihçilere inatla 
‘’dünüyle bugünüyle yarınıyla; 
en doğrumuz’’ Cumhuriyet!..

****
Mustafa Kemâl Paşa’nın Ankara’da 
o vagondan inişinden yıllar sonra bir genç...
O’nun izinde yürüyen Ekrem İmamoğlu, 
‘’devlet ve medya güçlü’’ iktidar adayı 
karşısında zafer kazandı,
mazbatasını aldı.
Belediyeye geldi, makamına girmeden 
önce otobüsün üzerine çıktı.
Coşkulu topluluğa, 
‘’Bu güzel bayrağın, 
bu güzel gök 
kubbenin altında, Cumhuriyet’e ve 
demokrasiye inanmanın geçmişten 
bugüne tüm değerlere sahip çıkmanın 
o gururu yaşamanın büyük 
bir keyfi içindeyim’’ dedi ve 
Sarı Paşa’yı karşılayan Kuvvacı Yürekli 
-onbinlerden biri gibi- haykırdı;
‘’Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Demokrasi!’’
Ardından ‘’Cumhuriyet ve demokrasi güçleri’’ 
adına indirilen Atatürk’ü dert dinlerken 
resmeden tabloyu
İBB Başkanlık 
makamına kendi elleriyle tekrar astı!..
‘’31 Mart’ta durdurmak istedikleri saati, 
23 Haziran’da milletin çalıştırdığını’’ ifade etti!

****
‘’Cumhuriyet’in ilk günleri gibiydi 
yüzün!’’ yazdıydı ya şair İlhan Berk.
Aynen öylesi günlerdeyiz işte!
Umutlu...
İnançlı... 
Dirençli!..
‘’Bir çift mavi gözün ışığındaki’’
Cumhuriyet yıkılmaz!
Yaşasın Cumhuriyet!
Yaşasın Demokrasi!..