Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








İlhan Şeşen'den acı haber
İlhan Şeşen'den acı haber
Ergenç ve Kocaoğlu'na hapis cezası
Ergenç ve Kocaoğlu'na hapis cezası
İBB'ye 4. dalga operasyonu
İBB'ye 4. dalga operasyonu
İBB'de üçüncü dalga operasyonu!
İBB'de üçüncü dalga operasyonu!
PKK 'fesih' kararını duyurdu
PKK 'fesih' kararını duyurdu

Sedat Kaya

BİR ŞARKIYA KARIŞTI, GİTTİ
27 Mayıs 2025 Salı

 

Bazı hayatlar vardır, bir nota gibi başlar, bir ezgi gibi akıp gider. Manisa'nın sabah serinliğinde, 1948 yazında dünyaya gelen İlhan Şeşen, daha beşikteyken duymuş olmalıydı içli bir uzun havayı ya da bir taş plakta çınlayan Türk sanat musikisinin zarif bir tınısını. 

Çünkü o, ömrü boyunca sözle, sesle, suskunlukla ve şarkıyla konuştu. 

 

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduğunda önünde yazgının iki yolu vardı.

Ya yasaların gri paragraflarında adalet arayacaktı ya da gitarın tellerinde insan ruhunun iniş çıkışlarını. 

On yıl boyunca adliye koridorlarında yürüdü ama gönlü hep başka bir yerde, bir melodinin izindeydi. O iç ezgiyi susturamadı,ses verdi. 1971’de “Kavga” adını verdiği ilk plağıyla. 

 

Bir ömrün fon müziği yavaş yavaş şekilleniyordu. Gitarını omzuna aldı, sesiyle kalpleri çaldı. “Sarılınca Sana” diyen o içli nağme, “Ellerimde Çiçekler”e döndü. Sözü, yalnızca sevdayı değil, hayatı da anlattı. kırılgan, geçici, ama umutla dolu. Onun şarkılarında melankoli bile zarifti. Hüznü bile müziğe yakışır bir duruluğa sahipti. 

 

1983’te yeğenleriyle kurduğu Grup Gündoğarken, bir aile masasının şarkıya dönüşmüş haliydi adeta. O masa, bazen bir dost sohbetiydi, bazen memleketin yorgun hikayelerini anlatan bir türkü meclisi. Ve o masa, hep halktan yana, aşktan yana, adaletten yana söz aldı. 

 

İlhan Şeşen yalnızca bir şarkıcı değildi. Zamanla bir anlatıcıya, bir dert ortağına, bir dervişe dönüştü. Sesindeki yorgunluğun sebebi yaş değil, yaşamın kendisiydi. Dizilerde, filmlerde belirdiği her sahnede de aynı zarafet vardı. Az söz, çok anlam. 

 

2023 yılında akciğer kanseri teşhisi konduğunda, onun o dingin sesi bir anlığına sustu belki. Ama hayatla olan diyaloğu hiç kesilmedi. Bugün o ses fiziksel olarak sustuğunda, ardında sessizlik değil, yankı kaldı. 

 

Çünkü bazı insanlar yaşarken bir şarkı gibidir, öldüklerinde ise halk ezgisine dönüşürler. İlhan Şeşen artık ne sadece bir insan ne sadece bir müzisyen… O, Türkiye’nin kolektif belleğinde hep çalacak bir ezgi.

Bir notaydı… Ve şimdi bir şarkıya karıştı gitti.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Sedat Kaya
Sedat Kaya
BİR ŞARKIYA KARIŞTI, GİTTİ
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
TİNA TURNER... "THE BEST"... EN İYİSİYDİ...
İbrahim Aktaş
İbrahim Aktaş
DOKUNMA, YANARSIN!
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Altay'ın gidişi...
İbrahim Aktaş
İbrahim Aktaş
K O R K U Y O R L A R
Levent Donduran
Levent Donduran
İhtiyar gözyaşları…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri