Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








Türk Futboluna Bomba düştü!
Türk Futboluna Bomba düştü!
Cumhuriyet’in çınarları geleneksel baloda
Cumhuriyet’in çınarları geleneksel baloda
Ünlülere uyuşturucu operasyonu!
Ünlülere uyuşturucu operasyonu!
İsraiş'de Gazetecilere ağır zulüm!
İsraiş'de Gazetecilere ağır zulüm!
ahir Şahin hayatını kaybetti
ahir Şahin hayatını kaybetti

Sedat Kaya

AYLARDAN HAZİRAN
2 Haziran 2025 Pazartesi

 Haziran, antik zamanların takviminde bir eşiğin adıdır. Güneşin doruğa yürüdüğü, günlerin uzayıp gölgelerin kısaldığı bu zaman, ışığın zaferini ilan ettiği bir evredir. 

Yılın tam ortasıdır ama hiçbir şeyin ortası değildir. Ne başlangıç, ne de son. Tam da bu yüzden felsefenin en sevdiği sorulardan birine dönüşür. 

"Işığın tam ortasında karanlık nerede gizlenir?" 

Adını Roma’nın evlilik ve doğurganlık tanrıçası Juno’dan alır Haziran. O, evliliklerin, sözleşmelerin, kurulan bağların, edilen yeminlerin koruyucusudur. Bu yüzden eski halklar evlenmek için Haziran'ı seçerdi. Çünkü Juno’nun kanatları altında kurulan birliktelikler, tanrısal gözetim altındaydı. 

Haziran’ın ortasında yaz gün dönümü vardır: Solstice. 

Güneş en uzun yürüyüşünü yapar gökte, Apollon’un alevden atları en yüksekten geçer.

Bu an, ışığın hükümranlığı kadar, onun geri çekilmeye başlayacağı anın da müjdecisidir.

Her doruk, kendi çöküşünü taşır içinde.

Tıpkı insanın en güçlü hissettiği anlarda ölümün fısıltısını duyması gibi. 

Doğa çiçek açar ama fazlalığını terk etmeye de başlar.

Olgunluk, bolluk ve ilk yorgunluk Haziran’a aittir.

Bir anlamda Prometheus’un çaldığı ateş, insan aklında bu ayda iyice yanmaya başlar.

Ne var ki, ateşin ışığında sadece yol değil, gölgeler de görünür hale gelir.

Haziran, insanın hem potansiyelini hem de sınırlarını kavradığı bir aydır. 

Kimi düşünürler için Haziran, Nietzsche’nin “sonsuz dönüş” fikrine yakındır.

Yılın döngüsünde bu an, her şeyin tekrar edişini hatırlatır. Güzellik de, hüzün de geri dönecektir.

O halde bu ayda yaşamı en yüce haliyle yaşamak gerekir. Sanki her gün yeniden yaşanacakmış gibi... 

Ve sorar antik bilgelik. 

"Güneşin göz kamaştırdığı anlarda, insan içindeki gölgeyle yüzleşmeye cesaret edebilir mi?" 

Haziran işte bu sorudur.

Işığın içindeki karanlıkla, bolluğun içindeki kıtlıkla, aşkın içindeki ayrılıkla, yaşamın içindeki ölümlerle.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
Efsane Piyanist Besteci; TİMUR SELÇUK
Sedat Kaya
Sedat Kaya
81 YAŞINDA ÇALIŞMAZSA YAŞAYAMAYACAĞI İÇİN...
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Yaşama tutunmak
Ömer Önal
Ömer Önal
GERMİYAN FESTİVALİ!
İbrahim Aktaş
İbrahim Aktaş
DOKUNMA, YANARSIN!
İbrahim Aktaş
İbrahim Aktaş
K O R K U Y O R L A R
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri