Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








İsraiş'de Gazetecilere ağır zulüm!
İsraiş'de Gazetecilere ağır zulüm!
ahir Şahin hayatını kaybetti
ahir Şahin hayatını kaybetti
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı tutuklandı
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı tutuklandı
FOÇA'DA DOĞAN CANKU RÜZGARI
FOÇA'DA DOĞAN CANKU RÜZGARI
Kurultay davası ertelendi
Kurultay davası ertelendi

Sedat Kaya

ATEŞ, SİRKE VE DİNAMİT
22 Eylül 2025 Pazartesi

Bir zamanlar Göktürklerin yurdunda, Tanrı Dağları’nın eteğinde kutsal bir kaya yükselirdi. Bu sıradan bir taş değildi. Göğün direği, yerin kalbi, milletin kutuydu. Türkler ona “Kutlu Dağ” derdi. Onun varlığıyla obalar bereket bulur, sürüler çoğalır, savaşlarda zafer kazanılırdı. 

Fakat uzaklarda, saraylarının duvarlarını ince hesaplarla ören Çinliler, Türklerin gücünün bu dağdan geldiğini öğrendiler. Onlar, göğün ruhunu altın ve ipek karşılığında değil, hile ve diplomasiyle ele geçirmeyi planladı. Bir prensesi yem olarak sundular. 

“Size kızımızı verelim, siz de bize şu dağın taşını verin.” 

Göktürk hakanı Gali Tigin düşünmeden bu pazarlığa evet dedi. 

Ve bir gece Çinliler geldiler. Dağın çevresine büyük ateşler yaktılar. Kayanın yüzü kızıl demir gibi kızardı. Sonra üzerine küpler dolusu sirke döktüler. Bir uğultu, bir çatırtı yükseldi. Sanki göğün kendisi yarılıyordu. Kaya çatladı, parçalandı ve Çinliler onu sürükleyerek uzak diyarlara götürdüler. 

Kut gitti.

Kuşlar sustu.

Sular çekildi.

Türk obaları yavaş yavaş soldu ve başka diyarlara göç etmek zorunda kaldı.

Atalar bu felaketi şöyle anlattı. 

 

“Dağsız kalan yurt, ruhsuz kalır. Taşsız kalan töre, kutunu yitirir.” 

 

Aradan yüzyıllar geçti. Bu kez başka Çinliler değil, başka imparatorluklar değil, kendi elimizle kendi kutsallarımıza kıyıyoruz.

Ülkenin dağları vahşi madenciliğe peşkeş çekiliyor.

Örneğin Muğla’nın kalbinde, Latmos Dağı göğe yükseliyor. Onun zirvelerinde taşlara işlenmiş binlerce yıllık figürler var. Ana tanrıçanın, şamanın, ilk insan topluluklarının izleri. Her bir kaya, tarihin ve doğanın ortak sesi. Latmos, Anadolu’nun yaşayan hafızası. 

 

Ama şimdi, Kutlu Dağ efsanesindeki gibi, Latmos da ateşle ve kimyasalla parçalanmak isteniyor. Bu kez maden ocakları sirkenin yerini aldı. Kayaların kızarması için ateş yakmaya gerek yok. Dinamitler patlıyor, dağın göğsü parçalanıyor. 

 

Latmos sadece bir dağ değil; köylerin suyunu veren, zeytinliklerin nefes aldığı, Anadolu’nun kadim kültünü taşıyan bir anıt. Eğer kayaları sökülür, vadileri talana açılırsa, bu toprakların ruhu da kaybolacak. 

 

Bugün Latmos’un kaderi, bir zamanlar Kutlu Dağ’ın başına geleni hatırlatıyor. Ama bir farkla. Bu kez kayayı biz satıyoruz, kendi elimizle, kendi toprağımıza kıyarak.

 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Sedat Kaya
Sedat Kaya
ATEŞ, SİRKE VE DİNAMİT
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
Sinemadan Bir ROBERT REDFORD Geçti ..
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Ölüm hep bana mı düşer usta!
İbrahim Aktaş
İbrahim Aktaş
DOKUNMA, YANARSIN!
İbrahim Aktaş
İbrahim Aktaş
K O R K U Y O R L A R
Levent Donduran
Levent Donduran
İhtiyar gözyaşları…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri