.jpg)
"ölüm ilgilendirmiyor artık seni, cinayet ilgilendirmiyor
bir dağ yamacında, pınarlar kadar berrak bir şafakta
köylüler geçiyor zap suyu'ndan ve tanıyor seni
ölüm geçiyor atardamarlarından ve tanıyor seni
kuşların, ağaçların ve toprağın sesini dinliyorsun
ölüm ilgilendirmiyor artık seni, işkence ilgilendirmiyor
ışıklar içinde yüzün
yüreğinde tarifsiz bir telaş
sabah, vardiyasız bir dokuma tezgahında
öğle, bir yürüyüştesin pankartlar afişlerle dalga dalga
akşam, nöbetini tutuyporsun bir grev çadırında onurun
rüzgar tanıyor seni, bulut tanıyor
elini uzatıyorsun bir dağ yamacında, bir kolun kesik
bir mermi daha sürüyorsun ve basıyorsun tetiğe
bir dağ yamacında, yüreğinde tarifsiz bir telaş
ölüm de tükenmiş ölümsüzlük de, kolun kesik değil ama..."
****
Namık Kemal Liseli Abim,
Usta Gazeteci-Yazar-Şair
Refik Durbaş,
Harun Karadeniz için yazmıştır bu dizeleri...
****
Peki kimdir
Harun Karadeniz?;
1962'de İTÜ İnşaat Fakültesi'ne girdi. Öğrencilik yıllarında Öğrenci Derneği Başkanlığı ve İTÜ Öğrenci Birliği başkanlığı yaptı. Kısa süre içinde anti-faşist oluşumların militan kadrolarına girdi.
Birçok anti-emperyalist eylemin en ön saflarında, boykotlarda, okul işgallerinde kitleleri yönlendiren isimlerden biriydi.
Köylü ve işçi direnişlerinin içinde yer aldı.
Dönemin en büyük öğrenci yürüyüşü olan 'Özel okullar devletleştirmelidir'
yürüyüşünde yer aldı ve kampanyasında etkin rol oynadı.
Eğitim sistemindeki reformları gerçekleştirmek için yapılan üniversite işgallerinden biri olan İTÜ'nün işgalinde öncü oldu.
6.Filo'yu protesto eylemlerinde cephenin ön siperimdeydi.
Etkin rol oynadı ve bu eylemde yakın arkadaşı Vedat Demircioğlu'nu kaybetti.
12 Mart 1971 darbesi sonrası davasından tutukluyken hapishanede kansere yakalandı, tedavisine izin verilmedi.
15 Ağustos 1975'te hapishanede hayatını kaybetti.
****
"İşsizlik, intihar, uyuşturucu,
barınma, geleceksizlik, adaletsizlik...
Bu işi düzeltebilecek tek bir kuvvet vardır, o da sizlersiniz.
Yani halktır.” diyendir
Harun Karadeniz.
"Gençliği ülke sorunlarıyla ilgilenmeyen bir ulusun sonu gelmiş demektir." demiştir de...
****
"Kalpaksız Kuvvacı"
Uğur Mumcu'nun "Sesleniş" makalesinde anlatılan 68'li yurtsever devrimcidir o;
"...Kanserdik. Ölüm, her gün bir sinsi yılan gibi dolaşıyordu derilerimizde. uydurma davalarla kapattılar hücrelere. hastaydık.
Yurtdışına gitseydik kurtulurduk belki.
Bir buçuk yaşındaki kızlarımızı öksüz bırakmazdık.
Önce kolumuzu, omuz başından keserek yurtseverlik borcumuzun diyeti olarak fırlattık attık önlerine.
Sonra da otuz iki yaşında bırakıp gittik bu dünyayı, ecelsiz.
****
50 yıl önce aramızdan ayrılan Harun Karadeniz 'i
Şükran Kurdakul dizeleriyle analım;
"46'dan, 51'den, 72den
Fışkıran sevgi dalları gibiydi...
Özgürlüğü bilincinde büyüyen
Duyduk
Harun arkadaşın direncinde
Ölümün bile üstesinden geldi.
Kuştu
Gençlerimizin göğsünde ürperen,
Kilitlendikçe üreyen sevgi.
Kitaptı
Fabrikada, tarlada, mahpushanede
Okuduk
Harun arkadaşın direncinde
Ey adını beraberliğimizden alan öğreti,
Dalgalanır bunca ses evrende
46'dan 51'den 72'den
Koşup gelen ellerin güzelliği
Ölümsüzlüğü ölümünde yaratır gibi
Yürüdük
Harun arkadaşın direncinde..."