MÖ 335’di.
Makedonya Kralı Büyük İskender Persler’i kovmuş Anadolu’yu ele geçirmişti.
Ancak iktidarına karşı yoğun bir muhalefet vardı.
Yönetimindeki insanların yarısından fazlası muhalifti.
Büyük İskender zaferinin kalıcı olmasını istiyor ama ele geçirdiği topraklardaki insanları nasıl yönetimi altında tutacağını bilmiyordu.
Düşündü, taşındı, sonunda hocası Aristo’ya bir mektup yazdı.
“Zaptettiğim topraklardaki muhalefeti kırmak için ne yapmalıyım? Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim, hapse mi atayım, yoksa hepsini kılıçtan mı geçireyim?”
Bir süre sonra Aristo’dan cevap geldi.
“Sürgüne gönderirsen, toplanıp başkaldırırlar, Hapse atarsan orada örgütlenip, isyan ederler, kılıçtan geçirirsen sonraki nesil intikam hırsıyla büyür ve ileride tahtını sarsar.”
Aristo mektubun sonuna çözüm önerisini de yazdı.
“İnsanlar arasına nifak tohumları ekeceksin. Onları kutuplaştıracaksın. Onlar birbirleriyle savaşırken sen hakem olarak kendini kabul ettireceksin. Hakemlik yaparken de anlaşmaya giden tüm yolları tıkayacaksın. Böylece ölene kadar iktidarda kalırsın.”
*. *. *
MÖ 335’den MS 2018’e.
Bakın günümüze.
Büyük İskender ve Aristo hala yaşıyor değil mi?
İyi hafta sonları.