Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
Moskova'da Nazım Hikmet etkinliği yapılacak
Moskova'da Nazım Hikmet etkinliği yapılacak
Meclis Üyesi Sefer Topçu aday adaylığını açıkladı
Meclis Üyesi Sefer Topçu aday adaylığını açıkladı
2024 yılı pasaport ücretleri belli oldu!
2024 yılı pasaport ücretleri belli oldu!
Atatürk’ün en sevdiği şiir olan ”Ferda” dijital platformlarda...
Atatürk’ün en sevdiği şiir olan ”Ferda” dijital platformlarda...
TÜRK DİL DERNEĞİ'NİN KONUĞU GAZETECİ  ERÇETİNGÖZ
TÜRK DİL DERNEĞİ'NİN KONUĞU GAZETECİ ERÇETİNGÖZ

Selma Artar

12 EYLÜL VE ŞEHMUZ
14 Eylül 2021 Salı

Türkiye'nin en karanlık günlerinin yaşandığı 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden tam 41 yıl geçti.

"Kaybolan devlet otoritesini yeniden tesis etmek!?”  gerekçesi ile yapılan ve Cumhuriyet tarihinde silahlı kuvvetlerin millet egemenliğine ve yönetime üçüncü açık müdahalesi olan 12 Eylül'ün ardından Türkiye siyasetinin yeniden tasarlandığı askeri bir dönem başladı. TBMM lağvedildi, anayasa değiştirildi, siyasi partiler kapatıldı, parti liderleri önce gözetim altında tutuldu, ardından yargılandı. Gözaltı, tutuklama, idam ve işkencelerle geçen bu dönem yaklaşık dokuz yıl sürdü, milyonlarca kişi 12 Eylül’ün hışmına uğradı. 

12 Eylül’ün hışmına uğrayanlarından birisi de sevgili eşimdir.

1981 mayısında henüz altı yıllık, idealist ve gencecik bir öğretmenken Kahramanmaraş’ın, Pazarcık köyünde görevini yapmaktadır. 

Eşimin "Bana insanlığımı bu köy öğretti" dediği köyde hem kürt hem alevi yurttaşlarımız  bir arada yaşamaktadır. 

Köyün muhtarı bir gün, kirvesine verdiği bir yemek ziyafeti dolayısıyla okul öğretmenlerini de yemeğe davet eder. 

Eşim; “Yapılan bu davete icabet gerek.” diyerek severek katılır.

Akşam sazlı sözlü çok güzel bir ziyafet yemeği olur. Ertesi gün görevinin başındayken, okulun bahçesine beyaz bir toros gelir. Sorgusuz sualsiz öğrencilerinin gözü önünde eşimi alıp götürürler. Götürdükleri yer Kahramanmaraş sıkıyönetim tesisleridir.

Kapalı spor salonun kuru zemininde gözleri bağlı, önünde çeyrek kuru ekmek, hortumla sulama şeklindeki misafirliği, sıkı bir falaka ile soslandıktan sonra nihayet kapalı koğuşlardan birine alınır.

Bu arada falaka esnasında sürekli, tek bir soru sorulur; “Şehmuz nerede?” 

Şehmuz kim bilmez, bilemez tabii ki eşim.

Sen misin söylemeyen?

40 defa aynı soru 40 defa falaka... 

Yaklaşık bir saatlik falakadan sonra koğuşa atılan eşimin şaşkınlığı geçip kendine geldiğinde koğuştakileri merak eder. 

Ve tanışma faslı başlar.

Sen kimsin? 

Ben  Elbistan Halkın Kurtuluşu temsilcisi.

Sen? 

Pazarcık filan köyü  muhtarı.

Şu tulumlular kim?

Disk üyesi işçiler.

Ya şu ayaklarına krem sürülen kim?

O da Andırın Ülkü Ocakları başkanı.

Peki ya şu koğuşun en dibinde yirmi kadar yaşlı başlı, başında beyaz takke ile tesbih çekenler kim?

Milli Selamet Partililer, örgüt üyesi diye camiden toplayıp getirmişler.

Şaka değil!

Gerçek bunların hepsi üstelik eşim en kanlı canlı tanıklarından. Onun çektiği acı 12 Eylül’de yaşanan acıların milyonda biridir belki.

Darbeci Kenan Evren'in; "Asmayalım da besleyelim mi?" dediği Erdal Eren, Yargıtay tarafından iki kez idam cezasının iptal edilmesine rağmen, Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan kararla ve yaşı büyültülerek Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde infaz edildi.

650.000'den fazla kişi göz altına alındı.

1 milyon 683 bin kişi fişlendi.

210 bin dava açıldı ve bu davalarda 230 bin kişi yargılandı.

7 bin kişi için idam cezası istendi.

517 kişiye idam cezası verildi.

50'si infaz edildi.

98.404 kişi "örgüt üyesi" olarak yargılandı.

71.000 kişi TCK 141, 142 ve 163. maddelerinden ceza aldı.

388.000 kişiye pasaport verilmedi.

14.000 kişi T.C. vatandaşlığından çıkartıldı.

30.000 kişi mülteci olarak yurt dışına gitti.

300 kişi kuşkulu şekilde öldü.

Cezaevlerinde 299 kişi yaşamını yitirdi.

171 kişinin "işkence"den öldüğü belgelendi.

95 kişi "çatışmada" öldü.

16 kişi "kaçarken" vuruldu.

73 kişiye "doğal ölüm" raporu verildi.

14 kişi "açlık grevinde" öldü.

43 kişinin "intihar ettiği" bildirildi.

Tüm grevler yasaklandı.

23.677 derneğin faaliyeti durduruldu.

937 film "sakıncalı" bulunduğu için yasaklanırken, bir çoğu da kısmî sansüre uğradı.

30.000 kişi işten atıldı.

3.854 öğretmen, 

120 akademisyen işlerinden ihraç edildi.

47 hâkimin işine son verildi.

13 büyük gazete için 303 dava açıldı. 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.

Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

300 gazeteci saldırıya uğradı.

Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.

3 gazeteci silahla öldürüldü.

Bütün bunlar yetmezmiş gibi, insanlık onurunu hiçe sayan uygulamaların mimarları sözde Milli Güvenlik Konseyi üyesi darbeci generallerin belirlediği Danışma Meclisinin hazırladığı Anayasa, 1982’de referandumla yüzde 92'lik "evet!” oyu aldı. 

Netice olarak 12 Eylül; aydınlanmaya, işçi hareketlerine, uyanan gençliğe, hak arama mücadelesine, demokrasi ve insan haklarına, bilime, kültüre, sanata ezcümle tüm halkımıza ve Türkiye’ye yapılmış bir darbedir.

Bu ülkenin ruhunda ve vicdanında açılan derin bir yara, KARA BİR LEKEDİR!

Şehmuz’u soracak olursanız eşimin katıldığı yemek davetinde ki kirvenin askerden kaçıp dağa çıkan yeğeniymiş!!!

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
EROL GÜNAYDIN 91 YAŞINDA...
İbrahim Aktaş
İbrahim Aktaş
Süper Kupa’nın Zamanı
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Bayram gazetecinin neyine!
Okan Yüksel
Okan Yüksel
"ANADOLU ROCK OZANI" CEM KARACA 79 YAŞINDA...
Dr.Ahmet Güler
Dr.Ahmet Güler
Lal Denizli Çeşme Belediye başkanlığını devir aldı.
Sedat Kaya
Sedat Kaya
SICAK VE ŞEFKATLİ BİR EL TÜRKİYE HARİTASINI OKŞADI..."
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri