Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








İsraiş'de Gazetecilere ağır zulüm!
İsraiş'de Gazetecilere ağır zulüm!
ahir Şahin hayatını kaybetti
ahir Şahin hayatını kaybetti
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı tutuklandı
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı tutuklandı
FOÇA'DA DOĞAN CANKU RÜZGARI
FOÇA'DA DOĞAN CANKU RÜZGARI
Kurultay davası ertelendi
Kurultay davası ertelendi

Atilla Köprülüoğlu

ANADOLU'NUN UZAK ZÜRAFASI
21 Ocak 2018 Pazar

"İklim tam insan boyundadır. Sıcağı da soğuğu da, insan tahammülünü aşmaz. 

İklimi paltoyla, sobayla yada yelpazeyle düzeltmeye gerek yoktur." bir "Halikarnas Balıkçısı" Cevat Şakir "aforizmasıdır." 

Datça için de Gökova için de!..

Can Baba(Yücel) Akdeniz ile Ege'nin buluştuğu Datça'yı;

“Uzak zürafasında Anadolu’nun” diye tanımlamıştır; vasiyetinde  

“Beni kuzum Datça’ya gömün” demiştir.

Yarım asır önce ‘’Sizi Knidos’a Çağırıyorum’’ başlıklı yazısıyla ‘’Datça’yı En İyi Anlatan Yazar’’ seçilen Şadan Gökovalı Hocamız da bölgeyi;

"Yarım adaların en güzeli üzerinde tanrıçaların en güzeli (Afrodit) için kurulmuş kent!" olarak tanımlar.

Meslek Büyüğüm Orhan Baykal; 

"Bilmiyorum sokaklarına ‘Nâzım Hikmet’, ‘Aragon’, ‘Lorca’, ‘Yannis Ritsos’, ‘Shakespeare’ adları verilen ikinci bir şehir var mı acaba" diye sorar Datça üzerine yazılarında hep!

Güneşi, denizi, bademi, Ovabükü, Palamutbükü, Hayıtbükü, Kızılbük, Kargı, Gökliman, Domuzçukuru, Knidos Antik kenti ile ‘’namdardır’’ da Datça!..

 

***

 

Datça çok konuşuldu son günlerde.

Şöyle ki; 

güzelim ilçenin 

"cennet koyu" Kurubük, Muğla Valiliği’ne ait vakıfca ihaleye çıkarılmıştı.

Bir işadamı göz koymuş, muhtemelen alacak ve halka da kapatacaktı.

Bu da halkın koydan yararlanmasının önünü kesecek sıra diğer koylara gelecek demekti...

 

***

 

En iyi; 

sonrasını baştan sona süreci yaşayan 

"direnişe katkı da" koyan Datçalı deneyimli gazeteci Sedat Kaya anlatsın; 

"İmza kampanyaları başlatıldı.Belediye dahil, STK 'lara baskı kuruldu.

Hukukçulara göre; 4 yıl önce çıkarılan imar yönetmeliğinde koy günü birlik turizme açılmamıştı. Anayasa ve Kıyı Kanunu’nun göre de 'kıyılar herkesin eşit ve serbest olarak yaralanmasına açıktı! Özetle; yasalar 'kıyılar halkındır' diyordu.

İhale ertelenmeden öte iptal edilmeliydi. Kenetlendik!

Konu, ulusal medyaya 

-mutlaka- taşınmalıydı.Taşındı!

Kurubük, gazetelere, tv'ler haber olunca; bir anda Tùrkiye’nin gündemine oturdu.

Demokratik, kırmadan-dökmeden tepkilerimiz artınca, ihale ertelendi. Yetmezdi!

İhale iptal edilmeliydi. O da gerçekleşti.

Datçalılar haklı davalarını kazandı.

Kurubük artık halkındı, geleceğimiz herşeyimiz çocuklarındı!"

Nasıl dediydi İtalyan yazar Luciano de Crescenzo;

‘’Biz hepimiz tek kanatlı melekleriz, ancak birbirimize sarılırsak uçarız!"

Birlik/ dayanışmayı bundan güzel anlatan bir özlü söz olur mu?

 

***

 

 "Şeyh Bedrettin Destanı"nda

"Hep bir ağızdan türkü söyleyip

Hep beraber sulardan çekmek ağı,

Demiri oya gibi işleyip hep beraber,

Hep beraber sürebilmek toprağı,

Ballı incirleri hep beraber yiyebilmek,

Yarin yanağından gayrı her şeyde

her yerde

hep beraber!" yazmıştı Nâzım Baba...

Datça’da direnerek kazananları anlatmıştı "inci gibi" dizeleriyle sanki!..

Bundan böyle Kurubük örneği hep beraber olabilirsek, 

nice Kurubükler kazanırız.

Çevre katliamlarına, rantçı politikalara,

AVM’ci, kuponcu, parsel parselci zihniyete, termik, nükleer santrallara, HES’lere karşı mücadeleyi yükseltebiliriz.

 

***

 

Yazıyı; 

Kızılderili Reisi Seattle'ın, 

1854’te kendisinden toprak almak isteyen ABD Başkanı Franklin Pierce’e yazdığı mektuptan alıntıyla sonlayalım. 

Gökovalı Hoca’nın Türkçe’ye çevirdiği metin, ‘Bütün Zamanların En Geçerli Çevre Bildirgesi’ olarak da yayınlanmıştı;

‘’Gökyüzünü, toprağın sıcaklığını nasıl satabilir ya da satın alabilirsiniz? Bu topraklar, kıyılar, bu ormanlar bu dünyayı yeni doğan bir çocuk anasının yürek atışını nasıl severse, öyle severler(…) 

Şu gerçeği iyi biliyorum; toprak insana değil insan toprağa aittir(…) Birgün bakacaksınız; göklerdeki kartallar, dağları örten ormanlar yok olmuş; yaban otları evcilleştirilmiş ve her yer, her yer yalnızca insanoğlunun kokusuyla dolmuş…

İşte o gün insansoyu , için yaşamın sonu ve varlığını sürdürebilme savaşımının başlangıcı gelip çatmış olacak!’’

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Sedat Kaya
Sedat Kaya
KEFERE'NİN SESSİZ ÇIĞLIKLARI
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
Adım adım bağımsızlığa giden yol: İSTİKLÂL YOLU
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Ölüm hep bana mı düşer usta!
İbrahim Aktaş
İbrahim Aktaş
DOKUNMA, YANARSIN!
İbrahim Aktaş
İbrahim Aktaş
K O R K U Y O R L A R
Levent Donduran
Levent Donduran
İhtiyar gözyaşları…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri